24 Saati Etkili Kullanmak Nasıl Mümkün Olur?

Ben bir to-do list yapma bağımlısıyım. Tamamen yapmam gereken işler bittiğinde çok mutlu oluyorum. Zamanımız kısıtlı (hem gerçek hem de manevi anlamında kullandım). Sürekli bir şeylere yetişmeye çalışırken ve mükemmel olmayı planlarken bazen işler ters gidebilir. Fakat elimizde her gün yeniden başlayan bir 24 saat var. Bu 24 saatleri neler yapacağımız ise tamamen bize kalmış ve hayatımızı değiştirebilen kararlar dizisi. Bu yazıda hem kendime hem de size şu soruyu soruyorum 24 saati etkili kullanmak nasıl mümkün olur?

Zaman Yönetimi Nasıl Olmalı?

Bildiğimiz standart bazı maddeler var. Bunlardan biri en önemli işleri sabahın ilk saatlerinde yapmak. Fakat eğer ben sabah sadece kahve içerek kendime gelemiyorsam. Örneğin bilgisayarın başında kahvaltı yapmadan 1 saat geçirdiğimde tansiyonum düşüyorsa (me). İşte burada herkesin dediği doğrular bana neden uymuyor diye düşünmek yerine kendi doğrularımı yaratmayı seçiyorum. Birkaç deneme yanılmadan sonra kahvaltı yapmadan hiçbir şey yapamayacağımı anladım. Siz de kendi doğru sabah rutininizi deneme yanılma yöntemiyle bulabilirsiniz.

Günlük hayatta zaman yönetimi oldukça önemlidir. Düşük değerli faaliyetler sizi meşgul eder ve gerçek işlerinizi yapmanızı engeller. Düşük değerli iş gereklidir, ancak önemli değildir. Bunlar, beklenen sonucunuz üzerinde hiçbir etkisi olmayan, bırakılması, devredilmesi veya dış kaynak kullanımı kolay görevlerdir. Bu gibi durumlarda kendinize yüklenmek ve bu işi yapmak zorundayım diye düşünmek yerine bu işi yapmasam ne olur diye düşünmek daha akıllıca.

Etkili bir iş bitirici olmak istiyorsanız öncelikle odaklanmayı öğrenmelisiniz. iPhone kullanıcıları için rahatsız etme modu gibi android telefonlarda da bu tarz özellikler var. Bir işe başlarken rahatsız etme modunu açın ve kendinizi tamamen yaptığınız işe verin. Bildirimlere yanıt vermek, günün amacına katkıda bulunmaz. Araştırmalar , önemsiz bir kesintiden sonra konsantrasyonunuzu tamamen geri kazanmanızın ortalama olarak 23 dakikadan fazla sürdüğünü gösteriyor.

Bildirimler ve e-postalar, görevle ilgili olmayan düşünceleri harekete geçirir ve siz cihazla etkileşimde bulunmasanız bile dikkat performansını bozabilir.

Herkes zamanını farklı şekilde geçirir: Bir kişi başarılı bir kariyer geliştirmek için çok zaman harcayabilirken, bir başkası zamanını ödüllendirici bir aile hayatı kurmaya yatırmakla daha çok ilgilenebilir. 24 saati etkili kullanmak çalışan çalışmayan herkes için gereklidir.

Gerçekten, gerçekten en çok neye önem verdiğinizi düşünmek için zaman ayırın, sonra zamanınızı önemsediğiniz şeylere harcayın. Bu basit bir tavsiye gibi görünse de neredeyse hiç kimse bunu yapmıyor. Pek çok insan, zamanlarını nasıl geçirdiklerinin anlamlı sonuçlar doğurup doğurmayacağını düşünmeden günlerini geçiriyor.

Zamanınızı önceliklendirmek ve optimize etmek, önemli olan şeylere odaklanmanız için size daha fazla zaman kazandıracak ve daha kısa sürede daha başarılı olmanızı sağlayacaktır. Ve ne yaparsanız yapın, işinize, vizyonunuza veya uzun vadeli hedefinize gerçek bir değer katmayan yoğun işlerden kaçının.

Kendinize orta vadeli hedefler koyduysanız her gün mutlaka bu hedefe doğru yürüyebileceğiniz bir adım atın. Örneğin altı aylık hedefiniz İngilizceyi çok iyi öğrenmek ise haftalık hedefiniz İngilizce konusunda 1 saat çalışmak olsun, günlük hedefiniz ise İngilizce de 5 kelime ezberlemek olsun. Böylece nihai hedefinize ulaşmak için her gün bir adım atmış olursunuz. Buradaki rakamlar tamamen uydurmadır, siz olayı anladınız.

Daha az şeyle ilgilenin. Odak noktanızı artırmanın, daha iyi bir insan olmanın ve zamanınızı daha iyi kullanmanın en iyi yollarından birinin daha az şey yapmak olduğunu düşünüyorum. Bu konuyla ilgili Leo Babauta’nın Az Aslında Çoktur isimli kitabını öneriyorum.

Sevgilerle

Bu yazıyı beğendiyseniz sosyal medya hesaplarınızdan paylaşırsanız fazlasıyla teşekkür etmiş olursunuz.

Daha fazla bilgi için beni sosyal medyada takip etmeyi unutmayın – Facebook, Instagram, Pinterest ve Twitter.

Yorumlarınız benim için değerli!