Bazı paketler çok çekici değil mi? Normalde canınızın istemediği bir yiyeceği bazen sofralarımıza alıyoruz. Bunun nedeni harika pazarlama taktiği olabilir. Bu yazıda “beyninizi kandırın ve zayıf kalın” konusunu inceleyeceğiz. Beyin gücüyle zayıflamak konusunda kendi deneyimlerimi de anlatacağım.
Gözünüzün önünce sağlıksız atıştırmalar dururken zayıflamanız biraz zor gibi. Eğer küçük çocuğunuz varsa ya da evde abur cubur seven başka biri ile yaşıyorsanız işiniz biraz zor. Çünkü o paketli ve şekerli gıda mutlaka evinize girecek demektir. Bu durumda ne yapmalı? Abur cubur yemeyi engellemek için basit önlemler var. Öncelikle pek göz önünde olmayan bir yere kaldırın. Örneğin mutfağınızın en üst dolabına. Kolayca açabileceğiniz çekmecelerde bulundurmayın. Her buzdolabını açtığınızda görebileceğiniz bir yer yerine arka ve alt raflara kaldırabilirsiniz.
Televizyonun karşısına bir paket bisküviyle oturmayın. Bir tabağa yemek istediğiniz kadarını koyun ve onu bitirin. Paket içinden daha küçük bir tabağa ayırdığınız birkaç bisküvi yeme isteğinizi hafifletecek.
Bazı ikame davranışlara yönelin. Sağlıklı seçenek lezzetli değildir klişesinden artık kurtulun! Gerçekten bir poğaçanın sağlıklı alternatifi lezzetli olabilir. Bunun için binlerce Instagram hesabı var. Oldukça lezzetli bir şekilde daha sağlıklı tarifleri paylaşıyorlar. Örneğin bir bardak sıvı yağ yerine bir kaşık zeytinyağı kullanarak yapılan yemek tariflerini deneyin. En sevilen yiyecekleri yasaklamak yerine onların düşük kalorili çeşitlerini tüketmek doğru bir seçenek. Doydukça doyacağınız, dilediğiniz kadar yiyebileceğiniz Akdeniz tarzı beslenme dikkatinizi çekebilir. Bu beslenme şekli Dünya Sağlık Örgütü tarafından en sağlıklı beslenme tarzı seçildi.
Meyve sularının diyet versiyonlarını tercih etmek ya da porsiyonları azaltmak daha etkili olabilir. Hatta meyve sularını komple kesebilirsiniz. Yine de meyve suyu içmeden duramıyorsanız evde kendi sıktığınız taze meyve sularını tercih edin.
Tabak boyutlarınızı yeniden düzenleyin. En en en etkili yöntem! Büyük düz tabak yerine orta boy tabaklarda yemek yemeye başlayın. Mecburen azalar porsiyonların hem gözünüzü hem midenizi doyurduğunu göreceksiniz.
Peki beyin gücüyle zayıflama için başka neler yapalım? Öncelikle takıntılı bir şekilde kalori sayma ve her gün tartılma olayını bırakın. Yediklerim sağlıklı ve ben zayıflıyorum diyerek uyanın. Sevdiğiniz kıyafetleri giyerken korkmayın. Kendinize yakışan bedeninize uygun kıyafetleri giyin ve kendinizi güzel hissetmeye odaklanın.
Çılgın gibi spor ve diyet yaptığım dönemlerde kimseden zayıflamışsın lafını duymadım. Ama tartılmayı bırakıp bir dilim ekmek yedim diye kendime hayatı zehir etmediğim zamanlarda, sevdiğim bir kıyafet ve saçlarla dışarı çıktığımda zayıflamışsın ne güzel cümlesini çok duydum. Üstelik sadece 1-2 hafta arayla beni gören insanlardan.
Bu yazıda bahsettiklerim günde üç öğün ekmeklerle yemekler yiyip, akşam çayın yanında en az bir dilim pasta yiyerek zayıflama yöntemleri değil. Burada değinmek istediğim, az yediği halde tartıda aynı kiloda takılıp kalanlar için. Beyin gücüyle zayıflamak okuduğunuzda imkansız gibi gelebilir.
Bir ay boyunca 57.7 kg da kaldım. Üstelik ekmek ve beyaz unlu şeyler yemediğim, çikolata ve tatlının adını unuttuğum günlerdi. Kilo vermiştim ama kimse zayıflamışsın dememişti. Ne zaman ki tam kararında, doyacak şekilde yemek yemeye başladım, tartılmayı bıraktım ve kendime her gün ne kadar sağlıklıyım ne kadar yakışıyor giydiklerim demeye başladım işte o zaman 1 haftada 56 kg’a düştüm. Tartının dışında insanlar da zayıfladın demeye başladı.
Önemli olan tabi ki kendine güvenip, beynini de buna inandırmak. Kendinizi nasıl görürseniz öyle enerji yayarsınız. Sevgilerle…
Yorumlarınız benim için değerli!