Aşk filmlerini çok fazla tercih etmediğim için bu yazıda aşk filmleri arşivimin ne kadar kısıtlı olduğunu göreceksiniz. Gerçek hayattan uyarlanmış filmler yazımda olduğu gibi yorum yaparak ban film önerip bu arşivi birlikte genişletebiliriz diye düşündüm.
İlk film tabi ki bir klişe olarak Not Defteri. Eğer hala izlemediyseniz bu filmi izlemeyen tek kişi olabilirsiniz. Mutlaka izleyin her yanınız aşkla sarılacak 🙂
Yaşlılar için yapılmış bir bakımevinde yaşayan ve çevresindekiler tarafından ‘Duke’ diye çağırılan ihtiyar adam sararmış defterinde yazılı olan bir aşk hikayesini okumaya başlar. Hikaye 1940 yılında başlar. Güney Carolina’da yer alan Seabrook Adası’na Allie Hamilton isimli 17 yaşında bir genç kız gelir. Ailesiyle birlikte tatile gelen Allie, burada yaşayan Noah isimli bir gençle yakınlaşmaya başlar. Aralarındaki sınıfsal ve ekonomik farklılıklara rağmen birbirlerine duydukları hissi engellemez, doyasıya yaşamaya başlarlar. Ancak onları bekleyen ayrılık 2. Dünya Savaşı’nın kızışmasıyla birlikte gelmek üzeredir. (Kaynak)
Diğer favori aşk filmim ise Cesaretin Var Mı Aşka?
Birbirlerinin en iyi arkadaşları olan Julien ve Sophie, çocukken başladıkları tuhaf oyunu, yetişkinlik dönemlerinde de sürdürürler. Korkusuzluk içeren bir tür yarışmadır bu oyun. Cüretkar hünerlerini ortaya koyarak birbirlerini yenmeye çalışırlar. Sophie’nin Polonya kökenli olduğu için ırk ayrımı yapan çocuklarca tacizi ve Julien’in hasta annesi ve sorunlu babası nedeni ile yaşadıkları, her ikisini birbirlerine daha da fazla yakınlaştırır. Bu oyun aracılığı ile sık sık birbirlerinin acılarını dindirmek için çaba sarf ederler. Ancak bir açıdan bu oyun, onların birbirleri için yaratılmış olma ihtimalleri gerçeğini savuşturuyor da olabilir. (Kaynak)
Notting Hill – Will Thacker (Hugh Grant) Notting Hill’de seyahat kitapları satan bir kitabevi sahibidir. Boşanma sürecini pek idare edemeyen Will, Spike (Rhys Ifans) adında Galli ile ev arkadaşıdır. Bir gün dünyaca ünlü Hollywood oyuncusu ABD’li Anna Scott (Julia Roberts), dükkâna Türkiye hakkında bir kitap satın almaya girer. Kısa bir süre sonra, ikisi sokakta birbirlerine çarpmasıyla Will’in elindeki portakal suyu her ikisinin üstüne dökülür. Will Anna’yı evine üstüne değiştirmesi için tam yolun karşısındaki evine davet eder. Anna teklifi kabul eder. Anna üstünü değiştirirken Will mutfağın dağınıklığını toplar. Anna’nın sürpriz öpücüğü karşılıklı etkileşimin tohumlarını ekmiştir. (Kaynak)
Sil Baştan – Clementine Kruczynski (Kate Winslet) ile Joel Barish (Jim Carrey) bir kumsalda tanışırlar. Birbirlerinden çok farklıdırlar. Joel, içine kapalı ve mantıklı; Clementine, dışa dönük ve içgüdüleriyle hareket eden biridir. Birbirlerini severler. Sonra zamanla sorunlar başlar, en ufak şey batar, tahammülsüzlük artar. Ayrılırlar. Clementine mutsuzdur. Joel’i unutarak mutsuzluğunu bitirebileceğini düşünür. İnsanların hafızalarını temizleyen bir doktora gider. Joel ile ilgili tüm anılarını sildirir. Bu durum karşısında hayal kırıklığına uğrayan ve Clementine’i unutmak için aynı prosedürü kendi üstünde uygulatmaya karar veren Joel, sıkı kurallar ve tam gizlilik ilkesiyle çalışan deneysel tıp merkezi Lacuna Laboratuarı’nın yolunu tutar. Kendisi de Clementine’ın anılarından kurtulmak ister. Fakat o uykusundayken yürütülen işlemin bir noktasında, kaybetmek istemediği hatıralarla karşılaşır. Vazgeçmek ister. Clementine’ı içinde tutmak ister. Ama uyku halindeyken sesini duyuramaz. Ve Clementine’ı zihninin içinde saklamaya çalışır. Birlikte Joel’in zihninde bir yolculuğa çıkar ve birbirlerini kaybetmemeye çalışırlar. (Kaynak)
Türk filmlerinde de en sevdiğim aşk filmi Başka Dilde Aşk.
Başka Dilde Aşk, 18 Aralık 2009’da vizyona giren Türk filmi. Saadet Işıl Aksoy, Mert Fırat ve Lale Mansur’un başrollerini oynadığı eserin yönetmenliğini İlksen Başarır yapmaktadır. 21. Ankara filim festivali Ödülleri’nde “En İyi Kadın oyuncu” ödülü’nü Saadet Işıl Aksoy almıştır. “En İyi Erkek oyuncu” ödülü’nü sağır ve dilsiz genç performansıyla Mert Fırat almıştır. Filmde konu olarak genç bir kızın, sağır – dilsiz bir gençle olan aşkı temel alınarak işlenirken, gündemde olan “çağrı merkezi” çalışanlarının sorunları dile getirilmiştir. (Kaynak)
Sevgilerle..
Yorumlarınız benim için değerli!