Kendine Zaman Ayırmak Yalnızca Bir Moda Trendi Değildir!

İnternet sitelerinde sık sık kişisel bakım uygulama rutinleri okuyorum. Bu rutinler genellikle aynı şeyleri tekrar eden “her gün 30 dakika yürü” gibi maddelerden oluşuyor. Fakat ben şuna inanıyorum; Öz bakım şekliniz başka birinin rutini olmak zorunda değil. Örneğin sürekli olarak saat 05:00 civarı uyanmamı söyleyen bir “kaliteli yaşam rutini” pek bana göre değil. Erken kalkmayı severim ama bazen de oğlumla özellikle yaz tatilinde geç saatlerde kahvaltı yapmayı ve tembelliği severiz. Konu başlığında da belirttiğim gibi kendine zaman ayırmak yalnızca bir moda trendi değildir. Günlük ve haftalık kişisel bakım örnekleri de vermek istiyorum bu yazıda. Bu kendine uyguladığın seni iyi hissettirecek anlar toplamıdır. Herkesin yaptığı sana uymak zorunda değil.

Kişisel Bakım Rutinlerim

Bu bir rutinim olmadığı anlamına gelmez. Evet sıklıkla kendime zaman ayırırım ve buna bağlı kalmaya çalışıyorum çünkü bu öz bakımın başka bir parçası:  düzenli olarak kendinizi iyi hissettiren şeyi yapmak . Tabii ki, yine de ara sıra konfor alanınızın dışına çıkmanız gerekir, ancak yeniden şarj olmak için geri adım atmak yanlış değildir. Kendime zaman ayırdıktan sonra tüm diğer sorunlara karşı çok daha sabırlı oluyorum. Kişisel bakım ve kendime özen gösterdiğim her an daha da mutlu bir Çağla’yım.

Kişisel Dönüşüm Zamanı yazım da ilginizi çekebilir.

Ailemde de sosyal çevremde de sürekli bana dertlerini anlatan insanlarla çevriliyim. Tam bir negatif insan çekiciyim yani. Peki nasıl tahammül sınırlarımı yükseltiyorum derseniz kesinlikle “Me Time” rutinlerimle. Önce kendime zaman ayırmalı ve 20 dakika bile olsa kafamı dinleyerek sevdiğim şeyleri yapmalıyım. Maskeyi önce kendime takıyorum artık. Ayrıca günde 5 saat falan internetsiz (whatsapp, Instagram) geçirmeye başladım. Bu bence en büyük artılardan biri oldu. Gereksiz şeylere maruz kalmıyorum artık.

Burada aylık, haftalık ve günlük kişisel bakım rutini örneği vermek istiyorum.

Aylık olarak kişisel bakıma öncelik vererek başlayın, ardından haftalık ve günlük olarak daraltın.  

Aylık

Kendinize bu ay için yeni bir beceri veya hobi belirleyin

Sosyalleşmek için bir akşam belirleyin

Dört gözle bekleyebileceğiniz bir şey planlayın (konser, kitap kulübü, gezi vb.)

Haftalık

Vücudunuzu haftada en az üç kez hareket ettirin (egzersiz zor geliyorsa sadece 5 dakikalık esneme hareketleri yapın)

Büyük bir “güzellik” rutini (Maske, köpük banyosu, saç bakımı vb.)

İşe tam gün ara verin ve ailenizle veya tek başınıza zaman geçirin

Gelecek hafta için mali durumunuzu ve bütçenizi kontrol edin

Yalnız dans partisi (tek başınıza bir müzik açın ve dans edin)

Günlük Kişisel Bakım

Sabah kahvesi için (mümkünse sadece müzik ya da kitapla, Instagramla değil!)

meditasyon yapın (ben bunun için Meditopia uygulamasını kullanıyorum)

En az otuz dakika okuyun

Bolca su iç

Yatmadan bir saat önce ekranları (TV, Telefon) kapatın

Yatmadan önce yüzünü yıka ve nemlendir

Daha sonra okumak için aşağıdaki görselden yazıyı Pinleyebilirsiniz!

Sevgilerle

Bu yazıyı beğendiyseniz sosyal medya hesaplarınızdan paylaşırsanız fazlasıyla teşekkür etmiş olursunuz.

Daha fazla bilgi için beni sosyal medyada takip etmeyi unutmayın – Facebook, Instagram, Pinterest ve Twitter.

2 Comments

  1. Yazınız çok hoşuma gitti. Son dönemde kendim için uygulamaya çalıştığım plana oldukça uygun. Hazır planların sürdürülebilir olduğuna inanmıyorum. Kişi kendi kendini kesgetmeli bence. Kısa klasikler alarak 20 günü aşkın süredir her gün bir tanesini bitiriyorum ve üzerine düşünüyor notlar alıyorum. Bu okuma ve yazma çalışması beklememe/planlamama rağmen beni telefondan uzaklaştırdı. Dahası uzun bir ara verdiğim romanim için oldukça faydalı oldu. Derken uyarlanmış olan kitaplar bana haftada hiç olmadı iki üç film izleme olanağı yarattı…

    Peki bu kitap okuma programım sürdürülebilir mi? Hayır değil. Ancak bana farklı farklı alanları kesfettirdi, bir blog açmak gibi. Zaten sürdürülebilirlik kendiyle bir paradoksu getirir. Geliştirir ancak gelişme nereye kadardır? Buna cevap vermek zor ancak dönüşüm devreye giriyor. Yazınıza yorum yaptığım sırada bir serçe ayaklarımın dibine kadar girdi. Uzun süredir hareketsiz kalmışım demek ki ancak bu hoşuma gitti çünkü en son ne zaman bu kadar yakında serçe gördüğümü anımsamıyorum.

    Sevgiler

    1. Tam olarak bahsetmeye çalıştığım şey istediğim etkiyi bırakmış demek ki. Gerçekten kendimize uygun ve iyi hissettiren planları uygulayabilirsek dönüşüme başlıyoruz bence de. Önemli olan koca koca adımlar atmak değil akış halinde kalarak sürdürebileceğimiz adımlar atmak bana göre. Keyifli bir gün dilerim.

Yorumlarınız benim için değerli!