Biliyorsunuz çoğumuz için çağ alışkanlıklar çağı. Hatta atomic habits. Her yerde alışkanlık cetvelleri, habits tracker uygulamaları… Ben de bunların kölesi olduğum bir dönemden geçtim. Çünkü planlama yapmayı, günümü rutine bağlamayı seviyorum. Fakat artık öyle bir noktaya geldik ki en ufak şey için bile alışkanlık kazanmalıyız ve bu çok büyük olay gibi davranıyoruz. Bence bu olayı büyüttükçe alışkanlık kazanmaktan o kadar uzaklaşıyoruz. Bu yazımda “Bu alışkanlığı kazanmıyorum” diyorum ve size nedenlerini açıklıyorum.
Çok minik bir örnekle başlayalım. Hedef: Her sabah bir bardak su içmek. Bu olayı bence o kadar büyütüyoruz ki bunun için zinciri kırma tabloları, su hatırlatma uygulamaları kullanıyoruz. Bu arada zinciri kırma tablolarını her zaman sevmişimdir. Mesela sabah kalksak ve desek ki ben hiç sabah su içmiyorum ya artık su içmeye başlayacağım. Suyu içer içmez bir yerlere tik atmak zorunda olmasak. Uygulamanın bize haber vermesine gerek olmasa, kendimizi sadece onun insiyatifine bırakmasak. Her sabah su içmenin aslında çok zor olduğunu beynimize sürekli empoze etmesek. Onun yerine ben artık sabahları su içmeye karar verdim diyerek sabah uyandığımızda kahvaltıdan önce ya da sonra su içsek fark etmese…
Alışkanlık Takibi Zorunlu Mu?
Alışkanlık edinmek için ne yapmalıyız? diye sormadan önce belki de bu alışkanlığı en basit şekilde hayatıma nasıl uyarlayabilirim diye düşünebiliriz. Esnek bir yaşantıyı kendimize sunmalıyız.
Yani bu kadarcık şeyi bir seremoniye dönüştürmesek belki de o kadar zor bir şeymiş gibi gelmeyecek. Örneğin sizce her sabah beşte uyanmak herkes için normal bir şey mi? Sabah beşte uyanan bir arkadaşım ilk günler çok zorlanmasa da sonraki günler kendini gerçekten çok mutsuz hissettiğinden bahsetmişti. Sabahları beş yerine güneş doğduğunda uyanmak onun için çok daha mutluluk vericiydi. Zaten bir süre sonra da tamamen erken kalkma rutini bozuldu. Alışkanlık takibi pdf çıktısı boşa gitti yani.
Ben de kendime bir söz verdim. Dedim ki artık akşamları TV izlemiyorum. Onun yerine kitap, müzik gibi sakin akşamlar geçireceğim. Fakat tahmin ettiğim gibi huzurlu falan olmadım. Çocuğumla eşimle TV izlemeyi seviyorum, akşamları sadece onlarla iletişimde kalmaktan mutlu oluyorum. Mutlu olacağımı düşündüğüm bir alışkanlık kazanırken aslında mutsuz oldum. Sözün özü her alışkanlığı uygulamak zorunda değiliz. Her alışkanlığı büyük kutlamalarla karşılamamıza gerek yok.
Yeni haberler için bu siteyi Google News’ten takip etmeye devam edebilirsiniz.
Sevgilerle
Bu yazıyı beğendiyseniz sosyal medya hesaplarınızdan paylaşırsanız fazlasıyla teşekkür etmiş olursunuz.
Daha fazla bilgi için beni sosyal medyada takip etmeyi unutmayın – Facebook, Instagram, Pinterest ve Twitter.
Bu yazıyı daha sonra okumak için yazıdaki görseli Pin’leyebilirsiniz!