Günlerim kitap okuyarak ve film izleyerek geçiyor. Çünkü uyuyamıyorum, içimden hiçbir şey yapmak gelmiyor. Kaçak yapıların mezar olduğu binalardan utanması gerekenler yerine biz utandığımız için nefes almaktan çekiniyoruz artık. Fakat bu yazının konusu bu hafta boyunca okuduğum kitaplardan olan Hermann Hesse’nin kaleminden çıkan Siddhartha Kitap İncelemesi olacak.
Siddhartha Konusu
Siddhartha, hayatın anlamını bulmak için evden ayrılan genç bir adamdır. Yolculuğunda iç huzuru ve aydınlanmayı bulmasına yardımcı olan birçok insanla tanışır. Vikipedi’ye göre “Herkes tarafından değer gören ve hayran olunan Siddhartha, hayatını her insanın içinde var olan Atman’ı, yani canda bütünlüğü aramaya adar.” Aslında Atman, benliktir. Kişinin başka aracılarıyla değil, doğaya ve kendi içine dönerek huzuru bulacağını anlatıyor. Hem kendinizle hem de etrafınızdakilerle iç huzuruna sahip olmanın ne anlama geldiğini anlamanıza yardımcı olacak bir kitap. Siddhartha kitabı ilk kez 1922 yılında basılmıştır. Kitap oldukça yaygın ve kimi topluluklar için başucu kitabı olarak nitelendirilir. Siddhartha Buda mı? sorusunun yanıtı ise bu kitaba göre, değil. Ormanda Siddhartha Buda ile karşılaşarak sohbet eder. Onu da takip etmez ve kendi arayışına devam eder.
Ben kitabı kütüphaneden aldım. Kısa bir kitap hızlıca okunup bitirilebilir. Hesse’nin kitaplarını genel olarak seviyorum. Fakat bu kitabı pek sevdiğimi söyleyemem. Benlik ve farkındalık çalışmaları yapsam da örneğin Halil Cibran’ın Ermiş kitabı çok daha etkili ve akıcıydı. Siddhartha ise daha bencilliğe giden bir kişiliği olduğunu düşündürdü bana. Kitabı okuyanların da yorumlarını merak ediyorum. Aşağıya yazabilirsiniz.
Siddhartha Sözleri
Kitaptan not aldığım kısımları da aşağıda bulabilirsiniz.
- Kendi kendime öğretmenlik yapacak, kendi kendimin öğrencisi olacak, kendimi tanımaya çalışacağım.
- belirlediği hedef kendine çeker onu, çünkü hedefinden onu alıkoyacak hiçbir şeyin ruhundan içeri sızmasına izin vermez. Kalın kafalıların büyü diye nitelediği ve cinlerin başının altından çıktığını düşündüğü şey. Cinlerin başının altından çıkan bir şey yoktur, cinler yoktur çünkü. Herkes büyü yapabilir, herkes belirlediği hedefe ulaşabilir, yeterki düşünmesini, beklemesini ve oruç tutmasını bilsin.
- Bir kimse arıyorsa, gözü aradığı şeyden başkasını görmez çokluk, bir türlü bulmayı beceremez, dışarıdan hiçbir şeyi alıp kendi içine aktaramaz, çünkü aklı fikri aradığı şeydedir hep, çünkü bir amacı vardır, çünkü bu amacın büyüsüne kapılmıştır. Aramak, bir amacı olmak demektir. Bulmaksa özgür olmak, dışa açık bulunmak, hiçbir amacı olmamak. Sen, ey saygıdeğer kişi, belki gerçekten arayan birisin, çünkü amacının peşinde koştuğundan hemen gözünün önündeki bazı şeyleri görmüyorsun.
Sevgilerle
Bu yazıyı beğendiyseniz sosyal medya hesaplarınızdan paylaşırsanız fazlasıyla teşekkür etmiş olursunuz.
Daha fazla bilgi için beni sosyal medyada takip etmeyi unutmayın – Facebook, Instagram, Pinterest ve Twitter.