Ece Temelkuran- Kayda Geçsin

Bugün bahsedeceğim kitap bir çok konuda beni aydınlatan hatta tüm görüş açımı değiştiren bir kitap diyebileceğim “Ece Temelkuran – Kayda Geçsin”. Türkiye’nin yakın geçmişine de ışık tutan kitap yazarın eski çalıştığı Habertürk gazetesinde ki köşesinden derlenmiş yazılarından oluşuyor.

Okumadıysanız şiddetle tavsiye ediyorum. Ayrıca yazarın anlatımı o kadar sade ki inanın sanki evimde biriyle sohbet ediyormuşum hissiyle okudum kitabı. Bu duyguyu bana çok az kitap yaşatabilmiştir. Kimi zaman boğazınız düğümlenerek okuyorsunuz kitabı çünkü anlatılanlar gerçek. Şimdiler de yine Ece Temelkuran’ın “Düğümlere Üfleyen Kadınlar” adlı kitabını okuyorum. Onunla ilgili yazı da kitap bitince blogta olacak.

ece temelkuran kayda geçsinKitabın arka kapak yazısı;

Ece Temelkuran “inatla” kayda geçsin diye tarihe not düşüyor!..

“Umut pek güven duyduğum bir sözcük değil, ben inadı tercih ederim. Umudum yok olsa bile inadım var. İnsanın, yine de, her şeye rağmen iyi olabileceğine, bu ülkenin içinde, dövüldükçe içinin çok derinine kaçmış bir iyilik tohumu olduğuna dair bir inatçı imanım var.

Benim de, benim gibilerin de bu ülkeye dahil olduğunu söylemek, sonra yeniden söylemek için sağlam tutmaya çalıştığım bir inadım var. Biz varız. Yani biz de varız…”

Ece Temelkuran, kayıtları çok titiz tutulması gereken zamanlardan bildiriyor bu kitapta. Son iki yıllık tarihine o titizlikle bakıyor. Artık yazamaz hale getirilmenin, kaçınılmaz bir keskinleşmenin tarihine yani.

“Kayda Geçsin” çünkü; bu zamanlar, o zamanlar…

Yorumlarınız benim için değerli!