Bir hedef belirledin. İçten içe seni heyecanlandıran, gece yatağa yattığında aklına düşen, sabah uyanınca ilk seni dürten bir hedef…
Ama bu sefer farklı bir şey yapıyorsun: Kimseye söylemiyorsun.
Anlatmıyorsun.
Paylaşmıyorsun.
Story atmıyorsun.
Etrafa ilan etmiyorsun.
Bu kez sessizsin.
Çünkü bazen en güçlü adımlar sessizlikte atılır.
Sessiz bir hedefin büyüsü vardır. Dışarıdan alkış beklemeden, takdir edilmeye ihtiyaç duymadan çalıştığın bir süreç bu. Belki küçük bir masa başında, belki kimselerin bilmediği sabah yürüyüşlerinde, belki de gizli gizli tuttuğun ajandanda… Sen ve hayalin baş başasınız artık. Aranıza kimse girmiyor.
Kimi zaman başkalarına anlatmak bizi yanıltır. Hedefe ulaşmadan aldığımız “aferin”ler, zihnimizde sanki o işi zaten başarmışız gibi bir rahatlık yaratır. Oysa gerçek başarı, hedefe vardığında kendini sessizce gülümserken bulmandır. Kimse alkışlamasa da sen kendinle gurur duyuyorsan, işte o zaman gerçekten başarmışsındır.
Sessizce başarmak bir iç disiplindir. Dış motivasyonlara değil, iç gücüne yaslanmaktır.
Sosyal medyada paylaştığın kahve fincanı ya da “çalışıyorum” etiketi olmadan da üretmek mümkündür.
“Bugün şunu yaptım” demeden de ilerlenebilir.
“Yakında çok güzel bir şey geliyor” demeden de büyünür.
Bazen sadece sen bilmelisin. Sadece senin ruhun fark etmeli nasıl değiştiğini, nasıl büyüdüğünü.
Sen o zaferi önce zihninde kurmuştun.
Ve sonra sessizce yaşamıştın.
Eğer şu anda bir hedefin varsa, küçük ya da büyük fark etmez…
Bir kez de sessizce dene.
Kimseye anlatmadan, sadece kendine söz vererek…
Çünkü sessizce başaranların gücü, bir gün fısıltıyla bile yankılanır.
Yeni haberler için bu siteyi Google News’ten takip etmeye devam edebilirsiniz.
Sevgilerle
Bu yazıyı beğendiyseniz sosyal medya hesaplarınızdan paylaşırsanız fazlasıyla teşekkür etmiş olursunuz. Daha fazla bilgi için beni sosyal medyada takip etmeyi unutmayın – Facebook, Instagram, Pinterest ve Twitter.
Bu yazıyı daha sonra okumak için yazıdaki görseli Pin’leyebilirsiniz!
Yorumlarınız benim için değerli!