Lenf kanseri olan Kolombiyalı yazar Marquez inzivaya çekilerek dostlarına bir veda mektubu göndermiş. Bu mektup internette de epey yayıldı. İçinde güzel hayat dersleri olduğuna inanıyorum.
“Tanrı bir an için paçavradan bebek olduğumu unutup can vererek beni ödüllendirse, aklımdan geçen her şeyi dile getiremeyebilirdim, ama en azından dile getirdiklerimi ayrıntısıyla aklımdan geçirir ve düşünürdüm. Eşyaların maddi yönlerine değil anlamlarına değer verirdim. Az uyur, çok rüya görür, gözümü yumduğum her dakikada, 60 saniye boyunca ışığı yitirdiğimi düşünürdüm.
İnsan aşktan vazgeçerse yaşlanır. Başkaları durduğu zaman yürümeye devam ederdim. Başkaları uyurken uyanık kalmaya gayret ederdim. Başkaları konuşurken dinler, çikolatalı dondurmanın tadından zevk almaya bakardım. Eğer Tanrı bana birazcık can verse, basit giyinir, yüzümü güneşe çevirir, sadece vücudumu değil, ruhumu da tüm çıplaklığıyla açardım. Tanrım, eğer bir kalbim olsaydı nefretimi buzun üzerine kazır ve güneşin göstermesini beklerdim. Gökyüzündeki aya, yıldızlar boyunca Van Gogh resimleri çizer, Benedetti şiirleri okur ve serenatlar söylerdim. Gözyaşlarımla gülleri sular, vücuduma batan dikenlerinin acısını hissederek dudak kırmızısı taç yapraklarından öpmek isterdim. Tanrım bir yudumluk yaşamım olsaydı… Gün geçmesin ki,
karşılaştığım tüm insanlara onları sevdiğimi söylemeyeyim. Tüm kadın ve erkekleri, en sevdiğim insanlar oldukları konusunda birer birer ikna ederdim. Ve aşk içinde yaşardım. Erkeklere, yaşlandıkları zaman aşkı bırakmalarının ne kadar yanlış olduğunu anlatırdım. Çünkü insan aşkı bırakınca yaşlanır. Çocuklara kanat verirdim. Ama uçmayı kendi başlarına öğrenmelerine olanak
sağlardım. Yaşlılara ise ölümün yaşlanma ile değil unutma ile geldiğini
öğretirdim.
Ey insanlar! Sizlerden ne kadar da çok şey öğrenmişim. Tüm insanların, mutluluğun gerçekleri görmekte saklı olduğunu bilmeden, dağların zirvesinde yaşamak istediğini öğrendim. Yeni doğan küçük bir bebeğin, babasının parmağını sıkarken aslında onu kendisine sonsuza dek kelepçeyle mahkûm ettiğini öğrendim. Sizlerden çok şey öğrendim. Ama bu öğrendiklerim pek işe yaramayacak. Çünkü hepsini bir çantaya kilitledim. Mutsuz bir şekilde…
Artık ölebilir miyim?”
Bu yazıyı beğendiyseniz benzer yazılar;
Divadonnabella
11 Nisan 2014 at 11:17yakında öleceğini bilmek ne kötü.. 🙁
bencesoyle
11 Nisan 2014 at 11:18Evet 🙁
Anı Yaşa, Mutlu Ol! | Bence Şöyle
16 Nisan 2014 at 21:01[…] Garcia Marquez’in veda mektubunda dostlarına dediği gibi : “Başkaları konuşurken dinler, çikolatalı dondurmanın […]
4 Adımda Güne Sağlıklı Başlayın! | Bence Şöyle
18 Nisan 2014 at 21:00[…] Gabriel Garcia Marquez’in Veda Mektubu […]
Anı Yaşa, Mutlu Ol! | ince şeyler
21 Mayıs 2014 at 17:12[…] Garcia Marquez’in veda mektubunda dostlarına dediği gibi : “Başkaları konuşurken dinler, çikolatalı dondurmanın tadından […]
Türk Edebiyatında En Çok Okunan Ünlü Şiirler - hcagla
2 Temmuz 2022 at 15:37[…] oldukça zengin bir çeşide sahiptir. Şiir insanın tüm duygularını harekete geçiren, düşünmeye sevk eden, etkileyici bir sanattır. Türk Edebiyatında En Çok Okunan Ünlü Şiirler bu […]