Çocukların Kendine Güveni ve Duyguları

Geçenlerde Instagram hesabımda bir fotoğraf paylaştım. Oğlum çikolatalı ekmeğin üstünde kaşar dilimleriyle yer. Bir gün okulda böyle yediğini görünce “ayy ne biçim bir şey o” falan diyerek dalga geçmişler. Çok haksız bence tatlı tuzlu bir arada yiyemeyen insan da damak tadım var demesin 🙂 Neyse işte ben de yine beslenmesini hazırlarken dedim ki bugün ekmeğine kaşar koymayalım istersen, dalga geçmişlerdi. Oğlum kendinden emin dedi ki “başkalarının zevki yüzünden kendi sevdiğim şeyi yemeyim mi? Tabi ki kaşar da koy anne, saçmalama”. 8 yaşında tüm kişisel gelişimini tamamlamış bir birey 🙂 Çocukların kendine güveni ve duyguları neden önemlidir? bu yazıda biraz düşünelim.

Bunu paylaşınca bir sürü kişiden nasıl böyle yetiştirdiniz diye sorular geldi. Açıkcası bilerek yetiştirmedim. Ebeveynlik konusunda akıl vermeyi de vereni de sevmem. Çünkü herkesin anneliği kendine. Yalnız küçüklüğünden beri yaptığım belli şeyler var. Onlardan bahsedebilirim.

Bu yazı da ilginizi çekebilir: Çocuklar için Özgüven Arttırma Önerileri ve Kitap Listesi

Öncelikle mutlaka ve mutlaka duygularını söylemesine izin veriyorum. Ben de açık açık duygularımı söylüyorum. “Arkadaşım bir kere bana yalan söylemişti, çok üzüldüm.”, “Beni karanlık bazen korkutuyor”… gibi gibi.. Bunları normal günlük konuşmalarımda kullanıyorum. Yani atıyorum düştü, ağlıyor, “Biliyorum tatlım canın çok acıdı” demelisiniz diyor ya uzmanlar ben o sakinliği orada gösteremiyorum 🙂 “Ya sus ne olacak” diyip geçiştiriyorum bazen ama genel sakin konuşmalarda duygulardan bahsediyorum.

En temel yaptığım diğer şey sohbet ediyorum. Doğan Cüceloğlu da hep neder? “Çocuklarınızla sohbet içinde olun” (bu arada Doğan Cüceloğlu’nun tüm ebeveynlik kitapları bence alıp okunmalı). Lafını asla kesmiyorum ki benim oğlan çok çok çok konuşur. Gün içinde oyun oynamasam bile mutlaka ona zaman ayırıp sohbet ediyorum. Özgüven eksikliği olan çocuğa nasıl davranmalı? sorusunun yanıtı onu birey olarak görmek. Evet ihtiyaçları var biz sadece bunları gideren insanlarız. Duygularını, isteklerini yönetemeyiz sadece doğruya giden yolu aydınlatabiliriz. Rol model olarak çocuklarımızı büyütüyoruz.

Mesela bir kere alışveriş merkezinde bir sivil polis gördük silahı vardı. Bizimki silahı görünce şoka girdi. Anne yandaki adamda silah vardı dedi, sivil polistir dedim. Baktım konu kapanmıyor. 10 dakika sonra yine adamdan bahsetti. Silahı görünce çok şaşırdım falan dedi. Bunun üstüne sohbet ettim, ben de ilk defa gerçek silah görsem çok şaşırırdım falan gibi… Kardeşim hemen dalga geçti, ne kadar yapmacık konuştu dimi Çınar, senin hoşuna gidiyor mu bu konuşma dedi. Çınar da “çok hoşuma gidiyor” dedi 🙂 Çünkü belli ki buna çok şaşırmış. Bu konuda konuşmak istiyor, konuyu kapatmıyor. Böyle durumlarda mutlaka konuşuyorum işte olay hakkında sohbet ediyorum. Bu anları yakalamak bence kilit nokta.

Başka bir konu ise babasının çok özgüvenli davranması. Ben kaygılı bir insanım. Ayrıca başkalarının düşüncelerini çok önemserim, onaylanma ihtiyacım çok fazla. Fakat baba çok farklı. Cesaretli, onay almaya ihtiyaç duymaz ve kendi düşüncelerini uygular. Çocuğun bunu görmesi, hayatın akışında bu tarz konuşmalara ve eylemlere tanık olması da önemli.

Duygusal ifade neden önemlidir?

Duygusal ifade, çocukların duygusal farkındalık geliştirmelerine yardımcı olur. Kendi duygularını tanımlamayı, anlamayı ve ifade etmeyi öğrendikçe, duygusal zekaları artar. Çocukların duygusal sağlıklarını korumalarına ve geliştirmelerine yardımcı olur. Duygularını içlerinde tutmak yerine ifade etmeleri, stresi azaltabilir ve duygusal dengeyi destekler.

Bununla birlikte çocukların iletişim becerilerini geliştirmelerine katkıda bulunur. Duygularını ifade etmeyi öğrenen çocuklar, duygusal ihtiyaçlarını daha etkili bir şekilde iletebilirler. Ağlamak yerine konuşarak istediklerini alırlar. Çınar küçüklüğünden beri ağlaman isteklerini iletir. Ama en ufak bir acıklı hikaye dinlesin, film izlesin hemen ağlar. Yani genellikle duygusal şeylere ağlar ama istediklerini elde etmek için konuşmayı seçer.

Ancak çocukların duygularını ifade edebilmeleri için güvenli bir ortam ve destekleyici bir yetişkinler grubu önemlidir. Çocuklar duygularını ifade etmeye cesaret edemediklerinde veya ifade ettiklerinde tepki alacaklarından korktuklarında, duygusal ifade gelişimi olumsuz etkilenebilir. Bu nedenle aileler, öğretmenler ve çocuğa bakım verenler çocukların duygusal ifadeyi teşvik etmeli ve duygularını kabul etmelerine yardımcı olmalıdır.


Yeni haberler için bu siteyi Google News’ten takip etmeye devam edebilirsiniz.

Sevgilerle

Bu yazıyı beğendiyseniz sosyal medya hesaplarınızdan paylaşırsanız fazlasıyla teşekkür etmiş olursunuz.

Daha fazla bilgi için beni sosyal medyada takip etmeyi unutmayın – Facebook, Instagram, Pinterest ve Twitter.

2 Comments

  1. I grow together 💯

  2. Thanks for sharing

Yorumlarınız benim için değerli!